
Kur'an a göre amel konusunda sorumlu olan insanın bedeni değil nefsidir.
24:24 "O gün ki, dilleri, elleri ve ayakları onların yapmış oldukları her şeye tanıklık edeceklerdir."
36:65 "O gün ağızlarına mühür vururuz da, bizimle elleri konuşur ve yapmış olduklarına da ayakları tanıklık eder."
41:19 "Nihayet oraya vardıklarında, onların işitme, görme organları ve derileri yaptıkları hakkında tanıklık eder.
41:20 Derilerine, "Niçin bize karşı tanıklık ettiniz?" diye sorarlar. Onlar da, "Her şeyi konuşturan
41:21 "Allah bizi konuşturdu. Sizi ilk yaratan O'dur ve işte O'na döndürülüyorsunuz," derler."
41:22 "Ne işitme ve görme organlarınızın, ne de derilerinizin aleyhinizdeki tanıklığını gizlemeye gücünüz yetmez. Buna rağmen siz yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilemiyeceğini sanıyordunuz."
Allah ilk olarak İnsan için tek bir nefs yarattı, ondanda bütün insan nefslerini yarattı. Bunu şu ayetten anlıyoruz.
4:1"İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan, ikisinden pek çok erkek ve kadın üreten Rabbinizi dinleyin. Adına birbirinizden isteklerde bulunduğunuz ALLAH'a saygı gösterin; akrabalara da... ALLAH elbette sizi Gözetlemektedir."
6:98 "O, sizi bir tek nefisten/cevherden yaratandır. Sizin için bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.[120]"
91:7 "Nefse ve onu düzenleyene,
91:8 "Sonra da ona kötülüğünü ve erdemliliğini bildirene andolsun ki;
91:9 "Onu temizleyen kurtulmuştur."
91:10 "Onu başıboş bırakan ise zarar etmiştir."
40:11 Diyecekler ki, "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?"
2:21 "Allah'ı nasıl inkar edersiniz? Siz ölüler idiniz o sizi diriltti. Sonra sizi öldürür ve tekrar diriltir ve sonunda ona döndürülürsünüz."
- Birinci Ölüm: Nefs(kişilik, bilinç) yaratıldıktan sonra, yukarıda belirtildiği gibi canlılık verilmemiş halidir.
- Birinci Diriliş: İmtihan sırası gelen insan nefslerinin dünyaya gelip bir bedene girmesi halidir
- İkinci Ölüm İnsanın bildiğimiz mezarda ki ölü halidir.
- İkinci Diriliş: Saat gelince (kıyamet koptuğunda) mezardan Ahret için diriliş halidir.
3:185 "Her nefs ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir."
21:35 "Her nefs, ölümü tadacaktır ve sizi bir imtihan olmak üzere şer ile ve hayr ile deneriz ve Bize döndürüleceksiniz."
40:17 "Her nefs, ölümü tadacaktır ve sizi bir imtihan olmak üzere şer ile ve hayr ile deneriz ve Bize döndürüleceksiniz."
45:22 "Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı; öyle ki, her nefs kazandıklarıyla karşılık görsün. Onlara zulmedilmez."
50:20 "Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür."
50:21 "Her kişi yanında bir sevkedici ve şahit ile gelecektir."
50:22 "And olsun ki, sen bundan (bu günden) habersizdin. Artık senden perdeyi kaldırıverdik; o nedenle bugün gözün oldukça keskindir."
50:23 "Yanındaki diyecektir ki: «İşte bu yanımdaki hazır!»"
50:24 "Cehenneme atın, her inatçı kafiri..."
50:25 "Hayra engel olan, saldırgan şüpheciyi "
75:38 "Her nefs, kazandıklarına karşılık bir rehinedir.
75:39 "Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) hariç."
75:40 "Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar."
10:54 "Zulmeden her nefs, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir."
16:28"Melekler, kendilerine zulmedenlerin canlarını alırlarken "biz bir kötülük yapmamıştık." diyerek teslim olurlar. Şüphesiz, Allah, onların ne yaptıklarını çok iyi bilir."
39:42 “Allah nefsleri (el Enfus) ölümleri esnasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasnda. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”
Dünya yaşamı bilincin/kişiliğin bir daha dönmeyecek biçimde bedenden ayrılması anlamına gelen ölümle son bulur. Nefs temelli olarak ayrılmış, yani bilinç tümüyle beyinden silinmiş, ancak beden ölümcül bir biçimde zarar görmediyse, yaşam bir müddet daha devam edebilir. İsa peygamberin son anları bu istisnai olayın bir örneğidir.
5:32 "Bundan dolayıdır ki İsrâîl oğullarına şu hakikati hükmettik: Kim bir nefsi, bir nefs mukabilinde veya yer yüzünde bir fesâd çıkarmaktan dolayı olmayarak, öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu yaşatırsa bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun ki peygamberimiz onlara beyyineler (apaçık âyetler, deliller, mucizeler) getirmişti. Sonra hakikaten yine içlerinden bir çoğudur ki bunların arkasından, (haalâ) yer yüzünde (fesâd ve cînâyet hususunda) muhakkak haddi aşanlardır."
2:54 Mûsâ kavmine demişti ki: "Ey kavmim, sizler, buzağıyı (ilâh) edinmekle kendinize zulmettiniz; gelin Yaratıcınıza tevbe edin de nefslerinizi öldürün. Bu, Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir. (Bu sûretle O), sizin tevbenizi kabul buyurmuş olur. Çünkü O, öyle bağışlayıcı, öyle merhametlidir.
5:116 Ve yine Allâh demişti ki: "Ey Meryem oğlu Îsâ sen mi insanlara 'Beni ve annemi, Allah'tan başka iki tanrı edinin' dedin?". Hâşâ, dedi, Sen yücesin, benim için gerçek olmayan bir şeyi söylemek benim haddime değildir! Eğer demiş olsaydım, sen bunu bilirdin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben senin nefsinde olanı bilmem, çünkü gizlileri bilen yalnız sensin, sen!"
25:58 "Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter."
4:171 "Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve ondan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve peygamberlerine iman edin, "(Allah) üçtür" demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur. Vekil olarak Allah yeter."
17:85 “Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki; Ruh Rabbimin emrindendir /Rabbimin bildiği bir iştir. Size pek az ilim verilmiştir.”
2:217, 16:40, 36:82
40:68 "Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir."
15:28"Bir zaman Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru çamurdan, değişken balçıktan bir insan yaratacağım!"
15:29 "Onu düzenle(yip insan şekline koydu)ğum ve ona ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secdeye kapanın!"
Dikkat edilirse Allah tarafından Meleklere Âdem’e secde emri Ruh üflenmesinden ( canlılık özeliklerinin verilmesinden) sonra verilmiştir. Secde(boyun eğmek) Kuran öğretisinde secde edenin, secde ettiğini kendisinden üstün kabul ettiği manasındadır. Secde yaratıklar arasında bir birlerine karşı yapılmışsa ibadet demek değildir. Örneğin: Ay güneş ve on bir gezegenlerin Yusuf peygambere secde etmesi (12:4) veya Yusuf’a Anne Babasının ve Kardeşlerinin secde etmesi (12:100).
38:75 (Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?"
38:76 Dedi ki: "Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."
4:1 "Ey insanlar! Sizi bir tek nefsten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir."
7:11 "Andolsun ki, sizi yarattık, sonra size suret verdik. Sonra da, «Âdem'e secde ediniz,» diye meleklere emrettik, derhal secde ettiler. Ancak iblis, o secde edenlerden olmadı."
2:35 Dedik ki: "Ey Âdem! Sen ve eşin bahçeye (cennete) yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
20:117 Biz de şöyle dedik: "Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra mutsuz olursun."
20:118 "Şüphesiz senin için orada aç kalmak, çıplak kalmak yoktur."
20:119 "Ve sen susamayacaksın, kuşluk vakti güneşi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin."
20:120 "Sonra O'na şeytan vesvesede bulundu, dedi ki: «Ey Âdem, seni ebedîyyet ağacına ve fena bulmayacak bir mülke delâlet edeyim mi?»"
20:121 "Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı."
20:122 "Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve onu hidayet etti."
20:123 "Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz topluca (cemien). Ondan (cennetten) ininiz. Sonra ne zaman Benden bir hidayetçi gelir de, kim hidayetçime tâbi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur."
20:123 ayette Cemaate Hidayetçi yani uyarıcı gönderileceğinden bahsediliyor. Âdem’in Allah tarafından hidayete erdirildiği bir önceki 20:122 ayette belirtiliyor.
Âdem Allah tarafından hidayete erdirildiğine göre ayrıca ilk peygamber olarak kabul edilir. Âdeme uyarıcı gelmesi beklenemez. İblis Ceza gününe kadar lanetlenmiş, dolayısıyla İblis’e de uyarıcı gönderilmesi beklenemez . Geriye Adem'in Eşi (Havva) kalıyor,
Nefsleri Âdem ve eşinden olduğundan Âdem ve eşinin çocuklarıdırlar fakat bedenleri Âdem gibi doğrudan topraktan yaratılmış. Âdem ve eşi cennette cinsel ilişkide bulunmamışlardı zira yasak ağaçtan yeyinceye kadar cinsel organlarını bilmiyorlardı. Yasak ağaçtan yer yemezde ayıp yerleri kendilerine göründü ve akabinde cennetten kovuldular. Kuran’dan mealen:
20:121 "Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı."
30:22 "Ve O'nun ayetlerindendir semaların ve yerin yaradılışı ve dillerinizin ve renklerinizin ihtilâfı. Muhakkak ki, bunda bilginler için elbette ayetler vardır."
Adem'in Eşi ve diğer çocuklar; çocuk derken aslında yetişkin kimseleri kast ediyorum, Nefs ve Bedenden oluşmuşlardı.
___________________________________________________
http://www.kuran-tekkaynak.com/yeni_sayfa_4.htm
http://www.saadettinmerdin.com/genel/86-insanin-ruhu-var-midir.html
[10] İbrahim Sarmış, Kuran-ı Anlama ve Anlamlandırma Seferberliği, Kuranî Hayat Der. Sayı;13, s.74-5
Videonun yazı ile bir ilgisi yoktur.
Yorum Gönder
Kodu görmek için ifadeye tıklayın!
İfadenizin görünebilmesi için ifade öncesi ve sonrası bir boşluk bırakınız.