Menu
 

DEVE İDRARI HADİSİ SAHİH Mİ?
Deve İdrarı Hadisi

Peygamberler de kendi devir ve kültürlerinin insanlarıdır. O kültürü yansıtmaları kaçınılmaz. Hata, bunu dinileştirmekte. Burada önemli olan deve idrarı hadisinin sahih olup olmaması veya faydalı olup olmaması değil, dinin konusu olup olmadığı önemli.

Peygamberimizin, hakikaten deve idrarını tavsiye etmiş de olabilir, bu bir komple yalan da olabilir, ne var bunda? Bunun dinle ne alakası var? Bu, olsa olsa, zamanına göre tıbbi bir çözüm olabilir. Farkında olmadan, peygamberi, insanüstü, hata yapmayan, her şeyin doğrusunu bilen bir varlık statüsüne ulaştırdığımızın farkında mıyız? (Bkz: Peygamberler hatasız mıdır? )

Kur'ana ve rivayetlere baktığımızda Nebi a.s'ın beşer ve hatasız olmadığını görüyoruz.
Mesela "Bilindiği gibi Hz. Peygamber'in hayatında “Hurma aşılama olayı” diye bilinen bir olay vardır. Peygamberimiz, Mekke'den Medine'ye hicretinin ilk günlerinde Medine halkının erkek hurma çiçeklerini, meyve verecek olanların üzerine silkeleyerek doğal aşılama yaptıklarına şahit olur.

 -Neden böyle yaptıklarını sorar. Onlar da hurma meyvelerinin kaliteli olması için bunu hep yaptıklarını söylerler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sa) “bunu yapmanızın bir fayda sağlayacağını zannetmiyorum” der.

 -Onlar da hurma aşılama işini bırakırlar. O sene hurmalar cılız ve kalitesiz olur. Hz. Peygamber bunun sebebini sorar. Onlar da, siz öyle buyurduğunuz için biz de aşılamayı bıraktık ve hurmalar böyle oldu, derler.

Bunun üzerine Hz. Peygamber; “benimkisi bir zandan ibaretti. Beni zannımla sorgulamayın. Ama ben size, Allah böyle buyuruyor diye bir haber getirirsem onu alın. Çünkü ben Allah adına asla yalan söylemem” buyurur (Müslim).

Hadisi şerifin yine Müslim'deki ve başka kaynaklardaki diğer bir rivayetinde,
“Siz dünya işlerinizi iyi bilirsiniz” cümlesi de vardır. Bu olay birinci derecede bilgi meselesiyle ilgilidir ve bize göre çok önemli bir noktaya işaret eder ki o da şudur:

Hz. Peygamber'in bütün bilgileri vahiy kaynaklı değildir. Yaşadığı toplumun birikiminden ve kültüründen de bilgiler edinmiştir. Onun böyle bilgilerinin bir kısmı isabetli olmayabilir. Dünyaya ilişkin konularda Hz. Peygamber'in söylediklerinin ümmeti için bağlayıcı olmadığını, bizzat onun beyanıyla ortaya koymuş olur. Böylece bilime kapı açmış ve dünyaya sadece onun söyledikleri kadarıyla bakılmasının gerekmediğine işaret etmiş demektir."

İbni Haldun hacamat konusunda da benzer şeyler söylemekte, tıbbı nebevi değil, tıbbı Arabi. 
İbniHaldun Tıbbi nebevi-Arabi

Yorum Gönder

 
Top