Menu
 

Soru;Siz bir hoca olasınz ve öğrencilerinize sınav yapsanız, onlara aynı soruları mı sorardınız, yoksa birine çok daha zor birine de çok daha kolay mı sorardınız? Elbetteki adaletten bahsediyorsak, her öğrenciye aynı zorulukta soru sormanız gerekir. Peki dünya bir imtihansa ve yaratıcı adilse neden kimisini zenginlikle sınarken, birisini fakirlikle sınıyor? Sizce bu sizin adalet anlayışınıza uygun mu?
Pek çok insan, eşitlik ile adalet kavramlarını eşdeğer olarak kullanmaktadır. Oysa ki adalet, eşitlik demek değildir. Daha da ileri giderek, eşit olan hiç bir nesne ya da varlık olmadığı düşünüldüğünde, eşit davranışın adalet getirmeyeceğini söylemek mümkündür .


Bu Konu ile ilgili Şu Makaleye Bakabilirsiniz;SALT EŞİTLİK, EŞİTLİK VE ADALET GETİRMEZ
Farklı yetenek ve güçlere sahip iki insana, aralarındaki insan olma ortak noktası baz alınarak birebir eşit işlerin verilmesi eşitliktir ama adalet değildir. Eşitlik bazen adalet olurken bazen de adaletsizlik olabilir.

Mutlak eşitlik ancak konumu, biyolojik özellikleri, toplumsal ve psikolojik özellikleri gibi tüm sıfatların aynı olması durumunda uygulanacak bir durumdur ki buna dünyada doğal olarak imkan yoktur. Dünyadaki tüm insanların insan olma bakımından bir eşitliği söz konusudur fakat ayrıntıya inildiğinde birçok farklar ortaya çıkmaktadır.

Ekonomik yönden mutlak eşitlik adalet değildir çünkü: Mesela işyerinizde iki insan çalışıyor biri çok çalışkan diğerinin iki katı iş çıkıyor elinden. Tabiki bu kişiye diğerinden daha fazla maaş vermek yada bir ayrıcalık tanımak adalettir. "Ben eşitlik yanlısıyım" deyip her ikisine de eşit maaşı vermek adalet değildir. Aynı şekilde özel yetenek, ustalık, gibi farklı özellikler taşıyabilirler. Bütün bunlar ekonomik yönden mutlak eşitliğin doğal olarak mümkün olmayacağını durum ve şartlara göre her hak sahibine hakkettiğinin verilmesinin adalet olduğunu açıkça göstermektedir.

Buradan komünizm gibi ekonomik olarak mutlak eşitliği öne süren sistemlerin insan doğasıyla ne kadar zıtlaştıkları da ortaya çıkmaktadır. Biyolojik yönden mutlak eşitlik mümkün değildir. Çünkü İnsanların cinsiyet ve doğuştan getirdiği özellikler birbirinden farklılık arzeder. Hukuk belirlenirken bu tür farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.

Toplumsal konum yönünden de insanlar birbirinden farklıdır. Mesela bir otobüsün şoförü ile yolcuları insan olarak eşitler ama yolculuk sonuna kadar konum itibari ile şoförün ayrıcalıklı hakları sözkonusudur. Yolla ilgili karar verme yetkisi şoföre aittir. Ya da bir vali ile bir berberin sahib olduğu haklar birbirinden farklılık arzeder. Bu farklılık valinin toplumsal konumundan ileri gelir. "Yetki" de diyebileceğimiz bu hak farklılığı adaletsizlik değildir.



Öncelikle,Eşitlik ile adalet aynı şeyler değildir.
Tüm Sorun Burada Oysa Eşitlik bazen adalet olurken bazen de adaletsizlik olabilir.

Burada, kimi öğrenciye koloy kimine zor soru sormak adalet kavramından önce “eşitsizlik”kavramı ile tanımlanır, ifade edilir.

Bu eşitsizlik durumu. Hocanın Adaletsiz olacağı anlamına gelmez...
Hocanın,Sınav Sonuçlarını Biliyor musunuz?

Konuyu Eğer Adalet olarak ele alırsak… Örnek,
Çocuklara Aynı Soruları veya (kopya çekmesinler diye)farklı bi sorularda sorulabilir.Bu Soruların Kimisinin zor kimisinin kolay olduğu benim o öğrencilere adaletsizlik yaptığım anlamına gelmez ki, Şöyleki zor sorunun cevabı daha çok puan,kolay sorunun cevabı daha az puan anlamına gelir.
Yani, insanlara zor veya kolay soru sorularakta adalet sağlanabilir...

Yorum Gönder

 
Top