Menu
 

Kuran ve hadis'e göre namaz 

Namaz
Dinî ritüeller ve ibadetler konusuna gelince, cahiliye devrinde cünüplük sebebiyle gusül abdesti almak gerektiği bilinirdi. Abdest de bilinirdi. Dolayısıyla namaz bilinen ve ifa edilen bir ibadet idi. Ebû Zer el-Ğıfârî Hz. Peygamber’e gelip İslam’a girmeden üç sene önce namaz kılardı. Kus b. Sâide de namaz kılanlar arasındaydı. Cahiliye devrinde zekât ve/veya sadaka da bilinirdi. Misafirler ve yolcular ağırlanır, zayıf ve düşkünlere yardımda bulunulur, fakir fukaraya sadaka verilir, sıla-ı rahim yapılır ve bu tür işleri yapanlar övgüyle anılırdı. Oruç ibadeti de bilinirdi. Kureyşliler İslamiyet’ten önce tazim ve kefaret için Aşure orucu tutarlardı. İtikafa çekilmek de onların meçhulü değildi. Keza Araplar hac ve umreyle ilgili bütün menâsiki bilir, kurban keserlerdi; fakat bütün bu ibadetlere şirk bulaştırmışlardı.[Dihlevî, Hüccetüllâhi’l-Bâliğa, I. 367-368. Bkz: Mustafa Öztürk Kur’an Bağlamında “Cahiliye” Kavramını Yeniden Düşünmek]

Bilindiği üzere Arapça’da salat namaz demektir.
Enfal -35: "Onların Kabedeki namazları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Küfrünüzden dolayı azabı tadın."

Namaz törenlerindeki ıslık ve alkışlar nedeniyle putperestlerin kıldığı namaz eleştiriliyor. Putperestler de günde 5 vakit namaz kılarlardı.

Şaharit namazı – Sabah namazı
Musaf namazı – Öğle namazı
Minha namazı – İkindi namazı
Neilat Şerarim namazı – Akşamüstü namazı
Maarib namazı – Akşam namazı

Kaynak:  Hayrullah örs, Musa Ve Yahudilik, s.399-405;  Doç.Dr. Ali Osman Ateş, Asr-ı Saadette İslam; Şaban Kuzgun, Hz. İbrahim Ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism.

Kuran’da geçen namaz vakit sayısı 3 olmasına rağmen 5 vakit kılınıyor olması zamanla putperest döneme dönüldüğü şüphesi taşımaktadır. Aynı şekilde abdest de putperestlerde vardı. Cünup olunca boy abdesti alırlardı. (İbn-i habib, Muhabber)


Hadisler olmasaydı namaz kılamazdınız diyenlere soruyorum; Buhari'den vs. önce ümmet namazı kılmıyor muydu? Namazı buhari'den vs. mi öğrendiler?

Hristiyanlar ve Yahudiler de namaz kılıyorlar onlar da mı Kutubu Sitte'ye bakıp öğrendiler?

Namazın kılınışı risaletin başlangıcından itibaren tevatür derecesinde açıktır.
Esas soru hadisler olmadan namazın nasıl kılınacağı değildir, esas soru, hadisler varken namazın nasıl kılınacağıdır.
Rivayetlerden öğrenmeye kalkarsanız okunan âyet ve dualar ve uygulanış biçimi hakkında çok fazla farklılıklar karşınıza çıkar.

Bu iddiaya sarılanlara tavsiyem, hiç olmazsa hadis koleksiyonlarındaki “Salat” bahislerini okuyun ve cahilane sözler sarf etmeyin.


Tahiyyatta okunan Salli-bârik dualarıyla ilgili bir çok rivayet var sizce hangisini okumalıyız ?

"1. Siz hangi hadis kitabında/kaydında namazın kılınış şeklinin tarif edildiğini gördünüz? Mesela namazın rükünleri ile ilgili hangi tarifler verilmiştir? Ya da namazda okunan dualarla ilgili hangi standart bilgi vardır?
2. Formu farklılaştırılmış olsa da, Araplar İslâm’dan önce namazı zaten biliyorlardı. Bu konuda birçok detay rivayet var. Ben sadece konuya işaret eden âyeti hatırlatmakla yetineceğim. ‘Onların Beyt (Kâbe) etrafındaki namazları (ibadetleri/duaları) ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan ibarettir…’ (Enfâl 8/35).
3. Birçok Mekki sûrede namaz kavramları olarak kıyâm, ruku, secde, kıraat gibi kelimeler geçer. Örnek:
“kıyâm”: Müddessir 74/2; Müzzemmil, 73/ 20; Hac 22/36; Furkân 25/64; Zümer 39/9.
“ruku”: Hac, 22/26, 77; Mürselât, 77/48.
“secde”: Alâk 96/19; Hicr 15/97-98; Şuârâ 26/219.
4. Malum namaz İslâm’ın ilk ibadetlerindendir ve Peygamberimiz başlangıçtan itibaren kendisine inanan ilk cemaatle beraber namazı kesintisiz şekilde kılıyordu. Diğer bir deyişle uygulamalı olarak namaz kılınıyor ve biliniyordu.
5. Resûlüllah’tan sonra da herhangi bir kesinti olmamıştır. Tevatür derecesinde uygulamalı olarak geldiği için ayrıca tarife de gerek duyulmamıştır. Dikkat edilirse hadis koleksiyonlarında namaz tarifi verilmez. Sadece okunan dua veya âyetlerle ilgili değişik rivayetler nakledilmiştir.
6. Şunu özellikle belirteyim ki, hadis mecmuaları arasında asla standart bir namaz formu anlatılmaz. Şayet okunacak dualardan yola çıkacak olursanız ben diyeyim on, siz deyin yirmi çeşit namaz çıkar karşınıza. " Alıntı

Namaz ile ilgili tüm hadisler aşağıdaki linkte biri bana hadislere dayanarak nasıl namaz kılacağını açıklayabilir mi?
https://drive.google.com/file/d/0B_cf8Ik1FkDzWFc1RTdoeThnQlE/view?usp=sharing

1)Kütüb-i sitte’nin (KS) 2918 no’lu hadisi, Nebimizin Medine’de hiçbir mazeret yokken ‘öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birleştirerek kıldığını’ söyler (cem). Siz bu hadisi tatbik ediyor musunuz? 

2)KS’nin 2335 no’lu hadisine göre Nebimiz ‘beş vakit namaz kılamayanların sadece sabah ve ikindi namazını kılarak beş vakti ifa etmiş olacağını’ bildiriyor. Siz bu hadisi tatbik (kabul) ediyor musunuz? 

3)KS’nin 2748 no’lu hadisine göre Nebimizin, ‘namazda kıyam halindeyken torunu Umame’yi omuzuna alır, secdeye varınca onu yere indirir ve kıyama kalkınca tekrar omuzuna alırmış.’ Siz bu hadisi (bu sünneti!) tatbik ediyor musunuz? Madem ki namazlarınızı sünnete tabi olarak kılıyorsunuz çocuklarınızı veya torunlarınızı namazda kaç kez omuzunuza aldınız? Bunu sevap kazanalım diye –özellikle- yaptığınız hiç oldu mu?
4)KS’nin 3095 no’lu hadisi, Nebimizin ‘ayakkabı ile namaz kıldığını’ bildiriyor. Siz bu hadisi (sünneti!) tatbik ediyor musunuz?
5)KS’nin 3097 no’lu hadisine göre, mescitte farz namaza ilaveten namaz kılmaya teşebbüs eden bir ashabı Hz.Ömer –sarsarak- engellemiş ve onu şiddetli biçimde uyarmıştır. Nebimiz de ‘İyi yaptın ya Ömer’ demiştir. (Diğer hadislere göre de) Nebimizin mescitte sadece farz namazları kıldığı, farzlardan sonra ilave başka bir (revatip) namaz kılmadığı, buna müsaade etmediği, revatipleri evinde kıldığı ve ashabına da bunu emrettiği anlaşılıyor. Siz bu hadisleri (tavsiyeleri) tatbik ediyor musunuz? Camide sadece farzları mı kılıyorsunuz?
6)KS’nin 2335 no’lu hadisine göre Nebimiz , ‘namazda iken şeytan kıraatime mani oluyor’ diyen bir ashaba ‘Allaha sığın ve sol tarafına 3 kez tükür’ demiş. Bu hadisi tatbik ettiğiniz oldu mu hiç?
Gördüğümüz kadarıyla, hadislerin tenkidine karşı çıkan ve ‘biz namazlarımızı hadislere göre kılarız, hadisler olmazsa namaz kılamayız’ diyen çevreler, bu hadislerin hiçbirini tatbik etmiyorlar. Neden?

1)Bu hadisleri sahih mi bulmuyorlar? O halde Kütüb-i sitteye giren her hadisin sahih olamayacağını ve dolayısıyla Kütüb-i sitteye tabi olmanın Resule tabi olmak manasına gelemeyeceğini kabul ediyorlar mı?
2)’Evet bu hadisler sahihtir, ama biz bu hadislere göre değil mezhebimize göre namaz kılarız, yani bu hadisleri tatbik edemeyiz, edersek çelişki çıkar’ mı diyorlar? O halde ‘Kuranda her şey açıklanmıştır diyenler! hadi bakalım hadisler olmadan namaz kılın da görelim sizi…’ sorusunu hala soracaklar mı?
Rabbimiz ne buyurmuştu;
‘Bu Kuran, uydurulmuş bir hadis değildir. Lakin o, inananlar için; kendindeki öncekileri tasdik eden, DİNE AİT HER ŞEYİ AÇIKLAYAN, hidayet ve rahmet olan bir kitaptır’ (Yusuf 111).
Dikkat! Kuran kim için her şeyi açıklamış? İnananlar için. Demek ki Kuran, inananlara lazım olan her şeyi açıklamış. Ama sadece inananlar için…

Yorum Gönder

 
Top