Hadisler olmasa Kuran anlaşılmaz mı? |
<<Eğer Kuran'ı anlamak için Rasulullah'ın söylediği hadisleri aradan çıkarırsanız, Kuran'a dilediğiniz manayı verebilirsiniz. Artık ondan sonra herkes kendi aklına, heva ve hevesine göre farklı yorumlar yapar ve sadece bir ayet hakkında milyonlarca yorum ortaya çıkar. Sonrası mı işte sonrası şeytan ve avanelerinin istediği yerine gelmiş olur ve neticede insanın küfre girmesi an meselesi olur...>>>,
Yukarıda özetlemeye çalıştığım görüş, RİVAYETLERİ savunanların DÜŞÜNMEDEN, EZBERE söylediği sözlerdendir. Sanki, Allah Rasul'ünün söylediği iddia edilen sözler, Kuran hakkında TEK BİR ŞEY söylüyormuş gibi.
Yahu, daha abdesti bozan hususlarda net değil bu rivayetler. Allah aşkına, abdest ayetini okuyun. İstediğiniz gibi okuyun, nasıl yorumlarsanız yorumlayın, abdesti bozan hususlarda değil MİLYON TANE, ÜÇ TANE BİLE farklı görüş çıkaramazsınız.
Ama... rivayetlere bakarsanız,
Bir tarafımız kanarsa abdestimiz bozulur mu?
Deve eti yersek abdestimiz bozulur mu?
Ölüye değersek abdestimiz bozulur mu?
.
.
.
Deve eti yersek abdestimiz bozulur mu?
Ölüye değersek abdestimiz bozulur mu?
.
.
.
Gibi... Kuran'da geçmeyen hususların abdesti bozduğuna dair de, bozmadığına dair de bir sürü RİVAYET olduğunu görürsünüz. Ayrıca, bu rivayetleri zayıf-kuvvetli diye de ayıramazsınız, zira, bazı müctehidler bir kısmını, bazıları diğer kısmını kabul ediyorlar. Abdest, sadece bir örnek. Hemen her konuda, bir birine muhalif bir sürü rivayet olduğunu ve bu rivayetlerin Kuran'ı anlama önünde en ciddi engellerden olduğunu görebilirsiniz.
Yani, rivayetler Kuran'I BİR ŞEKİLDE anlamamızı sağlamaz. Aksine, Kuran'ı onlarca değişik şekilde anlamamıza (aslında anlaMAmamıza) yol açar.
Kısacası, madem rivayetleri savunmak için bir argüman getireceksiniz, bari; VAKIAYA MUTABIK argüman getirin. Size her söylenen sözü, düşünmeden tekrar etmeyin. Önce bakın, gerçeklere uygun mu diye?
Ortada bir iddia var, deniliyor ki,
"Şayet hadisler olmasa, herkes Kuran'ı farklı anlar." Güzel bir iddia.
Şimdi, bir iddianın doğru olup olmadığı, vakıaya mutabık olup olmaması ile değerlendilir diyor Nebhani; Tefekkür isimli kitabında. Hemen bakalım.
Hadisler, Kuran ayetlerini TEK BİR ŞEKİLDE anlamamızı mı sağlıyor?
Yukarıda çok BASİT ve ÇARPICI örnekler verildi. Neden hadisleri Kuran'ı anlamak için kullananlar, ayetleri TEK BİR ŞEKİLDE anlamıyor?
En basitinden, abdesti bozan hususlar gibi BASİT bir konuda, neden bir çok FARKLI görüş var?
Sadece Kuran'a bakan biri, "deve eti yemek abdesti bozar" demez. Ama hadislere bakanlar bunu söylüyor. Üstelik, nedense hepsi de söylemiyor. Bir kısmı deve eti yemek abdesti bozar diyor, bir kısmı bozmaz diyor.
Sadece Kuran'a bakan biri, "bir yeriniz kanarsa abdestiniz bozulur" demez. Ama hadislere bakanlar bunu diyor. Üstelik, hepsi de demiyor. Bir kısmı bozar diyor, bir kısmı bozmaz diyor.
Sadece Kuran'a bakan biri, "ölüye dokunmak abdesti bozar" demez. Ama hadislere bakanlar bunu diyor. Üstelik, hepsi de demiyor. Bir kısmı bozar diyor, bir kısmı bozmaz diyor.
Sadece Kuran'a bakan biri, "kişinin cinsel organına dokunması abdesti bozar" demez. Ama hadislere bakanlar bunu diyor. Üstelik, hepsi de demiyor. Bir kısmı bozar diyor, bir kısmı bozmaz diyor.
Sadece Kuran'a bakan biri, "namazda kahkaha ile gülmek abdesti bozar" demez. Ama hadislere bakanlar bunu diyor. Üstelik, hepsi de demiyor. Bir kısmı bozar diyor, bir kısmı bozmaz diyor.
.
.
Bakın, ben yazmaktan bıktım. Buraya yazmadığım başka konular da var abdesti bozan şeylerle ilgili. Yani, daha ABDEST konusunda böyle HADİSÇİLER, sonra, sanki kendileri herşeyde İTTİFAK etmişler gibi, "Sadece Kuran derseniz, milyonlarca görüş ortaya çıkar" diyorlar.
Sizce de, bu ARGÜMAN, hadisçilerin getirdiği en ZAYIF argümanlardan biri değil mi? Ne dersiniz?
Not: Mesele sadece ABDEST meselesi değil, emin olun, yüzlerce örnek getirebilirim bunun gibi.
Güya önce Kur'an diyenler işlerine/hevâsına nasıl gelirse öyle yorumluyormuş Kuranı.
Hevâmın hüküm olmasını istesem sizce;
1) Şefaatin olmayacağını
2) Sadece iman etmenin yetmeyeceği ve yandıktan sonra cennete gidilemeyeceği
3) Kadınları üç beş kelime ile tek seferde 3 defa boşayıp tekrar evlenmek için başkası ile evlenilmesinin
Kur'ana aykırı olduğunu
Kur'ana aykırı olduğunu
4) Çocuk evliliğinin Kurana aykırı olduğunu
5) Savaşta kadın esirlerin cariye alınamayacağı, öldürülemeyeceği
6) Keyfi süreli ilişki evliliği (misyar nikahı) yapılamayacağı
7) İstenildiği taktirde istenildiği gibi miras bırakılabileceğini.
8) Namazın kazaya bırakılamayacağını
9) Evlenirken kadına mehir vermemenin Kurana aykırı
10) Kadının tek başına kişilik sahibi olduğu ve cinsiyetinden dolayı vesayet altında olmadığı
Daha YÜZLERCE örnek getirebilirim SİZCE ben Hevâmın istediği gibi hareket etse idim
bunların Kuran’a aykırı olduğunu söyler miydim?
Hevâsına uymak isteyen sizce hangilerini benimser?
Hevânıza uymak isteseniz hangilerini benimsersiniz?
Kuranı anlamada rivayetlerin etkisi
Yorum Gönder