Menu
 

Hazreti Ayşe’nin yaşını bahane ederek peygamberimize saldıran ve Kuran’da çocuk yaşta evliliğin serbest olduğunu iddia eden kişilere hatırlatılması gereken ilk konu, hükümlerin yalnızca Kuran’dan öğrenileceği ve Kuran’la mutabık olmayan kaynaklara itibar etmemeleri gerektiğidir. Allah, ”...Dine ait her şeyi açıkladık..” (Yusuf Suresi, 111) buyurur. Noksanı olmayan Kuran’da, evlilik gibi önemli bir konunun zamanına da elbette işaret edilmiştir.
Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. .. (Nisa Suresi, 6)
“yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın…” (En’am Suresi, 152)
Ayetleri dikkatli okursanız, yetimleri ”nikaha erişecekleri çağa kadar” deneyin diyor. Şayet kendilerinde bir ”olgunluk” görürseniz onlara mallarını verin diyor. İkinci ayette de yetimin malına, ”o malını kontrol edebileceği erginlik yaşına erişinceye kadar” en güzel şeklin dışında dokunmayın deniyor. Küçük bir çocuk para kavramını bilmez. Tasarruf nedir, hesaplı alışveriş nedir, parasını hangi alanda değerlendirirse artırabilir bunları bilemez.

Çocuğun eline para verirseniz onunla ya şeker alır ya çikolata. Dolayısıyla malını kontrol edeceği çağ bedensel değil, zihinsel olgunluk çağıdır. Aynı şekilde nikaha erişecekleri çağ da, bedensel olgunluğa eriştikleri ergenlik dönemi değil, malını kontrol edebileceği, zihinsel olgunluğa eriştikleri erginlik/gençlik çağıdır.
Ayette “ruşden” kelimesi geçer. Kadın ve erkeğin “Reşit” olması gerektiği manasındadır.
Rüşd: Doğru yolu bulabilme yeteneği
Reşid: Doğru yolu başkalarına gösteren kişi.
Raşid: Doğru yola gelebilecek kapasiteye erişmiş kişi.
Mürşid: İrşad eden, eğiten, aydınlatan”
Mehir, İslam Hukuku’nda erkeğin evlenirken kadına verdiği para veya maldır. Mehir kadının ailesine değil, direkt kadına verilir. Yukarıdaki ayetlere göre malların  sahibine teslim edilme çağı, o kişinin malını kontrol edebileceği yaştır. Dolayısıyla mehir alan kadının bu malı veya parayı kontrol edebileceği bir yaşta olması gerekir.
Hz. Ayşe’nin 6-9 yaşında evlendiği konusundaki iddialar, Kuran’daki evlilik için belirtilen yaş ile uyum göstermiyor. Kuran’da işaret edilen evlilik yaşı, şu an ki Medeni Kanunumuzda yer alan yaş sınırı ile tam uyumludur. Ayrıca Hz. Ayşe’nin yaşının rivayet edildiği kaynakların muhatabı olan Buhari, peygamberimizden 238 yıl sonra, Müslim 243 sene, Tirmizi 260 sene, Ebu Davud 256 sene, Nesai 238 sene, İbn-i Mace 263 sene sonra yaşamışlardır. Hz. Ayşe’nin yaşı kimi kaynakta 6, kiminde 9, kiminde de 18 olarak rivayet edilmiştir. Genel olarak evlilik yaşı konusunda referans Kurandır. Kuran, nikah için zihinsel olgunluk çağını işaret eder.

Rivayetleri esas almış olsak bile sonuç şöyle çıkıyor:
Hz. Ayşe Nebimizle 9 yıl evli kalmıştıNebimiz öldüğünde Ayşe 28 yaşında idi.

Buradan da 18-19 yaşında olduğu ortaya çıkar.
Öte yandan zaten Hz. Aişe daha önce nişanlıydı, bu nişan bozulup Nebimizle evlenmişti.


Yani Hz. Ayşe’nin evliliğinde bir nebiye yakışmayacak, içinde yaşadığı toplum vicdanınca infialle karşılanacak bir durum yoktu. İnsanlığın öteden beri tanıyıp bildiği (ma’ruf) adetlere göre bir evlilikti.
Ancak bu net delili görmezden gelen bazı ateistler, Talak Suresi 4. ayette, ” adet görmemiş” ibaresinin küçük çocuğa işaret ettiğini iddia ederler.
”Kadınlarınızdan (menopoz dönemine girerek) âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Adet görmeyenlerin de süreleri böyledir. Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. Kim Allah’ı sayıp O’na karşı gelmekten korunursa, Allah onun işinde bir kolaylık verir.”(Talak, 4)
Adetten kesilmiş, yani menopoz dönemine girmiş kadınların bekleme süresi 3 ay deniyor. 3 ay neden bekleniyor? Hamile olup olmadığının anlaşılması için. Adet görmeyen çocuk hamile kalabilir mi? Hayır. O zaman 3 ay beklemesine de gerek yoktur. Hamile kalan kadın adet görmez. Ancak hamile olduğunun anlaşılması süre alır. Bu durumda olan kadınlar için de bekleme süresi 3 aydır. Hamileliği kesin olanlar ise doğuma kadar bekler.
Meallerde adet görmemiş kızlar olarak çevrilen ‘vellai lem yahidne’ ifadesi tıbbi olarak “sekonder amenore” denilen durumdur. Yani adet düzeni bozulduğu için adet görmeyen (normalde adet gördüğü halde türlü sebeplerle 3 ay veya daha uzun süren bir dönemde âdet görmeyen) kadınları ifade eder.
Talak suresi 4. ayette bazı meallerde rastalığımız “henüz adet görememiş” ifadesi geçmez. Henüz adet görmemiş diyebilmek için ”ellaaiii lemma yahidne ” kelimesinin geçiyor olması gerekir.
Talâk 4. âyetini “henüz hayız görmemiş olanlar” olarak yorumlayanlar çocukların evlendirilebilmesi için bu âyeti delil getirirler. Çocuk için “hayız görmedi” ifadesi kullanılmaz. Çünkü zaten hayız görmediği için çocuktur.
Lem: Hiç olmayacak, ya da hiç olmamış manası kazandırır.
Lemma: Henüz olmamış ama olacak manası kazandırır.
Ayette geçen “Nisa” kelimesi yetişkin kadınlar için kullanılan bir kelimedir. Adet görmeyen kişi eğer çocuk olsaydı o zaman ” Vildan, Veled, Benat…” kelimelerinin geçiyor olması gerekirdi. Ancak ayette yetişkin kadınların tanımlandığı“Nisa” kelimesi geçmektedir.
Sonuç olarak Kuran çocuk evliliğine izin vermez. Bu tip yanlış bir uygulamayı ancak Kuran’dan uzak toplumlar uygular. Yanlış ve kasıtlı yapılan tercümeler nedeni ile ateist ve bağnazlar İslam’ın çocuk evliliğine izin verdiğini iddia ederler. Çocuklar şefkat gösterilmesi gereken varlıklardır, kimse sapık görüşlerine Kuran’dan delil bulamaz.


Ayşe'nin evlilik yaşı ile ilgili rivayetlerdeki çelişkileri şu iki makaleden okuyabilirsiniz.

1) Kur'an ve Geleneğe Göre Küçüklerin Evlendirilmesi
2) Ayşe’nin Yaşı
3) Ayşe'nin Evlilik Yaşı


Tıbbi veriler de rivayetleri yalanlıyor.


Gelenekte Ayşe'nin 6 yaşında evlendiği ve 9 yaşında ergenliğe girince de nebi a.s ile ilişki yaşadığı şeklinde yaygın bir kanaat vardır.

Bilimsel verilere göre çocukların Arabistan'da 14 asır önce beslenme ve çevre koşulları günümüzden daha iyi olamayacağı da göz önüne alındığında çocukların 9 yaşında ergenliğe girmesi mucizedir.


Ergenliğe giriş yaşı beslenme ve çevresel koşullara minimal farklılıklar oluşturmaktadır. Beslenme ve çevre koşulları kötü ise ergenliğe giriş daha geç olur, şartlar düzelince stabilleşir. Günümüzde gıdadaki hormon, iyi beslenme vb. nedenler yüzünden eskisine oranla daha erken yaşta ergenlik çağına girmektedir çocuklar.

Resimde yer alan 2. Tabloda da görüleceği üzere şartlar İyileştikçe ergenliğe giriş daha erken oluyor, nitekim Arabistan bölgesinde de son 20 yılda ergenlik yaşı 13,22'den 13,05'e gerilemiş, bu durumda ergenlik yaşının 14 asır önce günümüzden daha yüksek olduğu söylenebilir.


Uzun yıllardan beri, –Arabistan gibi- sıcak bölgelerde yaşayan kızların daha erken yaşlarda ergenliğe girdikleri söylenmiştir. Ancak tıbbi veriler bunun böyle olmadığını göstermektedir. 

Tıbbi literatür verilerine göre Ürolog Doç. Dr. Zeki Bayraktar aşağıdaki tabloda muhtelif ülkelerin menarş (ilk adet) yaşlarını listeledi. 

Buna göre en yüksek ortalama 15.1 yaş ile Arabistan bölgesinde tespit edilmiştir.
Yani Arabistan bölgesindeki kızlar diğer ülke ortalamalarına göre daha ileri yaşlarda (13-15 yaş civarında) ergenliğe girmektedir.




Talak 4 ayetindeki 'adet görmeyen kadınlar' ifadesinin ne anlama geldiğini fıkhi ve tıbbi açıdan inceleyerk bu tezin çürütüldüğü bilimsel makaleyi okumak için tıklayın
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/1936/20288.pdf

Yorum Gönder

 
Top