Menu
 

Peygamberler hata yapar mı?
Geleneğimizde Peygamberlerin/Nebilerin  günahsız, masum olduğuna dair yanlış bir kanaat mevcuttur. Günahsız, hatasız olan nebiler değil, elçilerdir.
Örneğin,
Resül(elçi) Muhammed (a.s) hatasızdır/korunmuştur ancak Nebi Muhammed (a.s) hatasız değildir. Yani Resül Muhammed (a.s) vahiy alırken ve tebliğ ederken hatadan muaftır. Ancak bunun dışında gerek aile hayatı gerek yönetim alanında gerek kişisel görüşleri açısından hatasız/korunmuş değildir.
  

Nebi ve Elçi kavramları arasındaki farklar şu makalede açıklanmıştır, incelemek için tıklayın.

Allah tarafından nebilerin uyarıldıklarına dair ayetler mevcuttur. Nitekim Hz. Adem, Nuh, Yusuf, Musa gibi peygamberlerde olduğu gibi (ei-Bakara 2/35-37; Hud ll/ 45-47; Yusuf ı 2/23-24; ei-Kasas 28/1 5; ayrıca bk. Fahreddin er-Razi, 'İşmetü'L-enbiya', s. 49- ı 35)

Muhammed (a.s) bazı ikazlar yapılmıştır. Resulullah, Bedir Savaşının ardından elde edilen esirler hakkında ashabıyla istişarede bulunduktan sonra onlardan fidye alınmasını kararlaş­tırmış bunun üzerine,
"Yeryüzünde ağır basıp küfrün belini iyice kırıncaya kadar hiçbir peygambere esir sahibi olmak yakışmaz" (en-Enfal-8/67-68) mealindeki ayetle uyarılmış (İbn Keslr, ll, 338).

Yine Muhammed (a.s) kafirlerin ileri gelenlerini İslam'a davet ederken yanına gelen ama(kör) sahabi ibn ümmü Mektum ile ilgilenmemesi üzerine ikaz edilmiş (Abese 80/1-1 0). ayrıca daha faziletli bazı davranışları terketmesi sebebiyle nazik uyarıya (itab) tabi tutulmuştur (Fahreddin er-Razi, 'İşmetü '/-enbiya', s. ı 37- ı 58).

Yine Muhammed (a.s) Allah'tan değil de, insanlardan korktuğu, çekindiği için uyarılmıştır.
 33:37 "..Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı..."


Konuyu biraz daha genişletecek olur isek,

20:115 “Evvela biz, Adem’e bir sorumluluk yüklemiştik ancak o onu göz ardı etti/dikkate almadı. Biz, onu kararlı da bulmadık.”
20:121 “...Adem, Rabbine karşı geldi/isyan etti ve yoldan çıktı.”

-Bazıları ısrarla nebiler masum, diyecek,

O zaman Allah(c.c) Adem'e durup dururken suçsuz, günahsız yere bahçeden çıkararak zulüm/kötülük etti demek olur ki, bu aşağıdaki ayetlere aykırıdır.

4:79 "Sana gelen iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir..."
43:76 “Onlara zulmeden biz değiliz, fakat asıl onlar kendi kendilerine zulmediyorlar.
80:23 ''Evet, (hiçbir insan) O'nun emirlerini asla kusursuz olarak yerine getirememiştir.''

Allah c.c Muhammed Nebiye günahlarının bağışlanması için dua etmesini istemektedir. (40:55, 47:19)

Aynı şekilde İbrahim nebi, Kuranda bildirildiği üzere şöyle dua etmektedir;

26:82 " Yargı/hesap gününde, kusurlarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur."


Yunus a.s Allah'ın vahyini beklemeden görev yerini terk ettiği, itaatsizliğinden dolayı tevbe etmiştir.
21:87 "...Senden başka ilah yok, tespih ederim seni. Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum."
Dipnot:

Bize melek değil örnek alınacak bir nebi gerek.
Kuran'ın tanıttığı Muhammed ; tıpkı bizim gibi bir insan, üstün bir ahlaka sahip olsa da kimi zaman hata yapıyor, tümüyle günahsız değil, etrafındaki bazı münafıkları tanıyamıyor, görevi İslam'ı duyurmak, insanların yargılanmasında bir rolü yok, 70(onlarca) defa affedilmesini istediği kişiyi bile Allah affetmeye biliyor ve Allah'ın cezalandıracağı kişiyi kurtaracak durumda değil.25:7 Şunu da söylemişlerdir: "Ne biçim resuldür bu; yemek yiyor, sokaklarda yürüyor. Üzerine bir melek indirilmeli, beraberinde özel bir uyarıcı olmalı değil miydi?"
41:6 De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım..."


Geleneksel din anlayışında Muhammed a.s; ismi anıldığında mutlaka salavat getirilen adeta bir yarı-tanrı, günahtan münezzeh, kendisinden sonra yaşayan insanların bile iç dünyalarına vakıf ve kıyamet gününde Allah'ın elinden birtakım insanları şefaat ederek kurtaracak.

Eski DİB Başkanı Ali Bardakoğlu'nun deyimiyle:

"Din artık melankoli ve gözyaşı olarak sunuluyor ve algılanıyor. Böyle bir din anlayışı sizi dünya sahnesinde yukarı çeker mi? Hazreti Muhammed’in hayatını öyle bir anlatıyorlar ki, öyle bir hayatın örnek alınması ve yaşanması mümkün değil. Bugün İslam dinini gizemli, esrarengiz bir din olarak sunanlar, asılsız kutsallıklar üretenler aslında kendi din ticaretleri için müşteri artırımı peşindeler."

Yorum Gönder

 
Top