Menu
 

Rasullullah adına pek çok söz nasıl uydurulmuş, görebiliyor musunuz?

Önce, Alparsylan Kuytul'un videosunu seyredelim, sonra devam edelim:

Şimdi... Bu adam Allah Rasul'ünden 100 sene kadar sonra yaşamış olsaydı, aynı olayı şöyle anlatacaktı:
Ben dedemden duydum, o da babasından duymuş, o da Ebu Hureyre'den duymuş; Rasul (burada da bir sallallahu aleyhi vesellem patlatacak) dedi ki: Ahir zamanda şöyle bir yönetici olacak, ona muhalefet eden bir adam çıkacak ve bir protesto gösterisi düzenleyecek. Allah o protestoya katılanlarla beraberdir.... filan filan.
İşte, nasıl uydurulmuş Rasul adına bir sürü söz, görebiliyor musunuz? Sene olmuş 2016, hala Rasul adına bir şeyler uyduruluyor.
Bu dediğime ilk getirilen eleştiri şu: Olur mu? Hadis usülü diye bir şey var. O usüle göre araştırılıyor sözler, öyle, her denen söz; "Rasul demiştir" diye kabul edilmiyor. Koskoca "HADİS USÜLÜ", yanılır mı hiç?
Hadislerin SAHİH veya UYDURMA olduğunu belirleyen bir HADİS USÜLÜ geliştirmiş hadisçiler. İşin komiği, bu usül Müslümanlar tarafından icad edilmiş bir usül değil. Yahudiler'den almışlar bu usülü.Yahudilerin kendi hadislerinin sahih olup olmadığını tespit için geliştirdiği usül'ün neredeyse bire bir aynısına sahibiz. Aynı usül, aynı şekilde Yahudiler'de de var. Onlar da ravileri araştırmışlar. Herkesi kaydetmişler, ravileri güvenilir, unutkan, yalancı gibi sınıflamışlar. Onlar da hadisleri mütevatir, sahih, zayıf... diye isimlendirmişler.
Müslümanlar, Yahudilerin usülünü AYNEN kopyalamış. Yahudilerde ne kadar çalışmış bu usül de, Müslümanlar'da çalışsın?
Neyse... Hadis usülü denen şu: Adamın biri, kendine "hadis alimi" diyor ve hadis söyleyen herkesi yargılıyor. Bu adam güvenilir diyor; şu adam yalancı diyor; şu adam unutkan diyor... Sonra, şayet o hadis, güvenilir kişilerden geldiyse, "tamam, diyor. Bu söz, Rasul'e ait"
Yahu, böyle usül olur mu? En basit örnek: Sorun bakalım insanlara, "KUYTUL nasıl biri" diye? Yanımızda yaşayan, bütün dedikleri kayıt altında olan KUYTUL hakkında, "güvenilir" diyen de çıkacak, "ondan söz alınmaz" diyen de çıkacak.
Ayrıca, hadis alimleri, sadece kendi çağındaki insanları incelememişler. Ölümünün üstünden 100-200 sene geçen insanları da, GÜVENİLİR veya DEĞİL diye tasnif etmişler.
Nasıl yapılabilir böyle bir tasnif? Mümkün mü? Zaten mümkün olmadığı için, Buhari'nin "güvenilir" gördüğü 100'e yakın ravi için, Müslim, "onlardan hadis alınmaz" demiş. Aynı şekilde, Müslim'in "güvenilir" dediği 100'e yakın ravi için de, Buhari "onlardan hadis alınmaz" demiş.
Hatta, ravilerin doğum tarihlerinde bile anlaşamamışlar. Mesela, Buhari'nin 700 yılında öldü dediği ravi için, Müslim 730 yılında ölmüş diyebiliyor. Daha, hangi tarihte öldüğünde anlaşamıyorlar, GÜVENİLİR olup olmadıklarında mı anlaşacaklar?
Kısaca... Neresinden tutsan ELİNDE KALAN, saçma sapan HİKAYELERİ, HADİS USÜLÜ diye yutturmuşlar bize. Afiyet olsun.

Gürkan Engin : https://www.youtube.com/user/gurkan76

Yorum Gönder

 
Top